Ortaca'da "koltuk" mu, hizmet mi? Dal-Bel Başkanından çarpıcı istifa açıklaması kamuoyunu sarstı
İbrahim İlhan, istifasını duyurduğu paylaşımında, “Ancak ne yazık ki; dışarıdan değil, kendi içimizden gelen ayrışmalar, bölünmeler, dedikodular, kumpaslar ve sahne arkasında dönen oyunlar beni derinden yıpratmıştır,” sözleriyle dikkat çekti. Görev süresince yaşadığı iç çekişmeleri ve samimiyetsiz yaklaşımları açıkça dile getiren İlhan, "7-8 kişilik bir grubun sürdürdüğü entrikalar" nedeniyle görevini sürdüremez hale geldiğini belirtti.
"Koltuk kavgasına dahil olmam"
İlhan, açıklamasında Ortaca Belediye Başkanı Evren Tezcan’a duyduğu saygıyı yineleyerek, bu süreçte yaşananları bir "liderlik savaşına" dönüştürmek istemediğini vurguladı:
“Benim için hiçbir koltuk, halkın birliği ve huzurundan daha değerli değildir. Bu nedenle şahsi egoların değil, halkın menfaatlerinin konuşulduğu, birliğin ve samimiyetin ön planda olduğu bir düzen kurulmadığı sürece görevde kalmak vicdanıma sığmaz.”
İstifasını, Belediye Başkanı Evren Tezcan’a görevi devrettiğini belirterek duyuran İlhan’ın açıklamasında isim verilmeden işaret edilen “7-8 kişilik grup” kimdir? Ortaca Belediye Meclisi’nde bir bölünme mi yaşanıyor? Bu sorular kamuoyunun aklını kurcalarken, sessizliğini koruyan tarafların da artık açıklama yapması kaçınılmaz görünüyor.
Kamuoyunun vicdanı rahatsız
Bir kamu şirketinin yönetim kurulu başkanlığından istifa eden bir ismin, görevden alınmayı değil, kendi iradesiyle ayrılmayı tercih etmesi; ancak bunu yaparken parti içi kavgaları, dedikodu ve kumpas iddialarını kamuoyuyla paylaşması, yurttaşın vicdanında ciddi bir rahatsızlık oluşturdu.
Vatandaşlar, oy vererek seçtikleri yöneticilerden hizmet beklerken, bu tür koltuk çatışmaları ve iç çekişmelerin sahneye taşınmasından dolayı hayal kırıklığı yaşadıklarını ifade ediyor.
Evren Tezcan’dan açıklama bekleniyor
İbrahim İlhan’ın istifasıyla birlikte gözler Ortaca Belediye Başkanı Evren Tezcan’a çevrildi. Tezcan’ın, hem Dal-Bel A.Ş.’nin yeni yönetim kurulu başkanı olması hem de İlhan’ın istifa metninde kendisine doğrudan atıfta bulunulması nedeniyle kamu vicdanını rahatlatacak, sürece ışık tutacak bir açıklama yapması bekleniyor.
Ortaca kamuoyu, seçimle işbaşına gelen kişilerin hizmette yarışmasını beklerken, yaşanan bu gelişme güven sarsıcı bir tablo ortaya koydu. İbrahim İlhan’ın “Bu halkı yalan bir birlik tablosunun içine hapsetmeye devam edemem” ifadesi ise yalnızca görevden ayrılma gerekçesi değil, aynı zamanda bir uyarı olarak da okunuyor.
İbrahim İlhan’ın açıklamaları, bir belediye iştirakinde görev yapan üst düzey bir yöneticinin sıradan bir istifasının çok ötesinde. Bu gelişme yalnızca bir görev değişikliği değil, Ortaca Belediyesi bünyesindeki iç yapının ve siyasi ilişkilerin gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor. Her kamu görevlisinin asli sorumluluğu, kişisel hesaplar değil, halkın çıkarlarıdır. Ortaca halkı, bu soruların cevabını ve bu sis perdesinin aralanmasını bekliyor...